D vitamini, doğrudan kemik gelişimini destekleyen bir vitamin çeşididir. Yağ dokusunda ve karaciğerde depolanabilen bu vitamin türü, güneşten elde edilebilmektedir. Kalsiferol olarak da bilinen d3 vitamini, bu ismi kalsiyum ile olan etkileşimi sebebiyle almıştır. D3 vitamini, kemik gelişimini ve sağlamlığını belirleyen kalsiyumun emilebilmesi için gereklidir. Güneş ışınları, ciltteki kimyasallar tarafından işlenerek d vitamini haline dönüştürülür. Üretme ve depolama oranı, kişiden kişiye değişebildiği gibi cilt tipi ve yaşa göre de farklılaşabilmektedir. Bu vitamin çeşidinin en güzel yanı ise bol miktarda depolanabilmesidir. Cildinizin güneşe maruz kaldığı yaklaşık 6 günlük süre, ortalama 3 ay boyunca d vitamini ihtiyacınızın karşılanması demektir. Elbette bu durum, doğru ve düzgün bir şekilde d3 vitamini üretiminin gerçekleşmesi koşuluyla geçerlidir.
D vitamini vücutta yeterli miktarda üretildiğinde veya d vitamini damlası gibi takviye ürünleriyle vücuda yerleştirildiğinde kanıtlanmış bazı faydaları elde etmeniz mümkündür. Bunlar;
- Hipofosfatemi gibi kalıtsal d vitamini sorunlarını çözmede yardımcı olmak,
- Multipl skleroz riskini azaltmaya katkı sağlamak,
- Kemiklerde ağrı, mineral kaybı, kas kaybı ve zayıflığı belirtilerinin sahibi Osteomalazi probleminin giderilmesine yardımcı olmak,
- Kemik erimesinin yavaşlatılmasına destek olmak,
- Raşitizmin oluşumunu engellemeye yardımcı olmaktır.
Sürekli kapalı ortamda çalışanlar, yaşlılar, sürekli yüksek faktörlü güneş koruyucu kullananlar, beslenme bozukluğu olanlar ve sürekli kapalı giyinenler, d vitamini eksikliği görülme olasılığı yüksek kişilerdir. Bu tarz durumlarda vakit kaybetmeden d vitamini takviyesi alınmalıdır. 12 aya kadar olan bir bebek için d vitamini miktarı, günde 400 IU’yu geçmemelidir. 1 yaşından 70 yaşına kadar olan, cinsiyet fark etmeksizin herkes için bu miktar 600 IU’dur. 70 yaş ve sonrasında ise güneşe çıkmakta zorlanma sebebiyle günlük d vitamini alımını 800 IU’ya çıkabilmektedir.